Danka Kravčiková; su tutmanın temel ilkeleri, su tutma yoluyla iklim değişikliğine uyum ve doğal su tutmanın ekonomik faydaları olmak üzere üç ana başlıkta önemli bilgiler verdi. Küçük su tutma önemleri, mavi-yeşil altyapı entegrasyonu ve kırsal alan uygulama tekniklerinin konuşulduğu ‘Teknik Çözümler’ oturumunda da yapılabilecek çalışmalar uzmanlar tarafından örnekleriyle birlikte ele alındı. Canbel Tarım olarak, sürdürülebilir tarım uygulamalarında çiftçilerimize rehberlik etmekteyiz. Uzman ekibimiz ve özelleştirilmiş çözümlerimiz ile sizin de daha verimli ve çevre dostu tarımsal faaliyetlerde bulunmanızı sağlıyoruz. Size özel çözümlerimiz hakkında daha fazla bilgi almak ve su kaynaklarınızı koruma konusunda destek almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Yeraltı suyunun tarihlendirilmesinde popülerlik kazanan ikamet sürelerini tahmin etmenin alternatif bir yöntemi izotopik tekniklerin kullanılmasıdır. Akarken, su toprağa sızabilir, havaya buharlaşabilir, göllerde veya rezervuarlarda depolanabilir veya tarımsal veya diğer insan kullanımları için ekstrakte edilebilir. Yoğunluktaki önemli fark nedeniyle, kaldırma kuvveti nemli havayı daha yükseğe çıkarır. İrtifa arttıkça hava basıncı düşer ve sıcaklık düşer (bkz. Gaz yasaları).
Genel
- Bugün burada bizlerle bilgi ve deneyimlerini paylaşan değerli uzmanlara teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.
- Bu çalışmanın amacı, bütün canlılar için vazgeçilmez bir unsur olan suyun küresel ısınma ve iklim değişikliği sürecinde nasıl krize dönüştüğünü ve bu krizden çıkmak için ne tür önerilerin sunulduğunu irdelemektir.
- Modern teknolojiler ve yenilikçi yöntemler sayesinde su yönetimi daha sürdürülebilir hale getirilmiştir.
- Dünyadaki ve çevremizdeki hızlı gelişmelere bakıldığında Türkiye’nin sınıraşan suları konusunda karşılaşabileceği baskıların artma ihtimali yüksek görünmektedir.Bunları karşılamak için şimdiden atılması gereken adımlar arasında eğitim altyapısı ve kurumsal altyapının acil bir şekilde büyük bir revizyon ihtiyacı öne çıkmaktadır.
- Sıkıyönetim ilanının ardından Savunma Bakanlığı, ordudaki komutanlara toplantı talimatı verip teyakkuzda olunması çağrısı yapmıştı.
- Alanında uzman bilim adamları tarafından bu konular hakkında detaylı sunumlar gerçekleştirildi.
- Başka bir deyişle, bugünkü dünyanın ihtiyaçlarını, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama kabiliyetinden ödün vermeden karşılamayı amaç edinirler.
- Örneğin, bitki rotasyonu ve karma ekim yöntemleri, toprağın besin maddelerini korur ve biyolojik çeşitliliği destekler.
- Her gün yaklaşık 1,8 milyar insan temiz olmayan suları tüketiyor ve 2,4 milyar insan temel sıhhi koşullardan mahrum yaşıyor.
Başta sanayileşme ve kentleşmenin yol açtığı kirlenmeler nedeniyle birçok su kaynağı kullanılamaz hale gelmiştir. Bu durum su hizmetlerinde etkin bir yönetim sisteminin oluşturulması gerektiğini göstermektedir. Son yıllarda su yönetimi alanında önemli gelişmeler yaşanmaya başlanmıştır. Etkinlik ve verimlilik gibi sorunlar gerekçe gösterilerek su hizmetlerinin özelleştirilmesi yönündeki talepler, daha sık dile getirilmektedir. Bu çalışmanın amacı, bütün canlılar için vazgeçilmez bir unsur olan suyun küresel ısınma ve iklim değişikliği sürecinde nasıl krize dönüştüğünü ve bu krizden çıkmak için ne tür önerilerin sunulduğunu irdelemektir. Atmosferik sirkülasyon, su buharını dünya etrafında hareket ettirir; bulut parçacıkları çökelme olarak büyür ve üst atmosfer tabakalarından düşer.
Organik gübre kullanımı, bu kimyasalların etkilerini azaltmak için etkili bir yöntemdir. Organik gübreler, bitkilerin ihtiyaç duyduğu besin maddelerini doğal bir şekilde sağlar ve toprağın yapısını iyileştirir. Ayrıca, organik gübreler toprağın su tutma kapasitesini artırarak erozyonu önler. Çiftçiler, hayvan gübresi, kompost ve yeşil gübre gibi doğal kaynaklardan elde edilen bu gübreleri tercih ederek su kaynaklarının korunmasına katkıda bulunabilirler. Su; tamamen ikame edilemeyen, insan hayatının ve ekosistemlerin canlılığının devam edebilmesi için gerekli yegâne kaynaklardandır.
Geçtiğimiz Ağustos ayında Yamanlar Dağı’nda meydana gelen ve yüzlerce hektarlık alan ile binlerce ağacın alevlere teslim olduğu orman yangınının ardından ortaya çıkan sel ve taşkın risklerine çözüm aramak için harekete geçen Karşıyaka Belediyesi, konuyu bilimsel yaklaşım ile mercek altına aldı. Bu kapsamda Yuva Derneği’nin katkılarıyla ‘Su Yönetimi’ https://irfanbereketi.com/ başlıklı bir panel gerçekleştirildi. Slovakya’dan panele katılan sürdürülebilir su yönetimi uzmanı Michal Kravčík ile haritalama ve peyzaj araştırmacısı Dipl. Tarımda kullanılan sentetik kimyasallar su kaynaklarının kirlenmesine sebep olabilir.
Bitki örtüsünün tahribatı sonucunda, yoğun yağışlarda Karşıyaka sel riskiyle karşı karşıya. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU ile birlikte gerekli önlemlerin alınması için iş birliği içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kentimizde İzmir’in iklimine uygun bitkiler kullanıyor ve parklarımızda hayata geçirdiğimiz otomatik sulama sistemleriyle su ve enerjiyi daha verimli kullanıyoruz. Projelerimizde yağmur hendekleri, taşkın parkları planlıyoruz ancak biliyoruz ki bu sadece bir başlangıç. Kırsaldan kente uzanan, dağlardan denizlere kadar bütüncül çözümler üretmek zorundayız. Bu panelin Karşıyaka ve İzmir için daha sürdürülebilir bir gelecek adına önemli bir adım olacağına inanıyorum.
Slovakya’dan uzmanlarla ‘Su Yönetimi’ zirvesi
Çimento endüstrisi; tüketimi azaltmak, geri dönüşümü artırmak, kirliliği azaltmak (SDG6.3) ve suyla ilgili ekosistemleri (SDG6.6) ve tarım gibi suya bağımlı diğer endüstrileri korumak için su kullanımını yöneteceği aktif bir yaklaşım benimser. Bütünleşik su kaynakları yönetiminin uygulanması (SDG6.5) için su kullanımına dair en az yukarıda tanımlanan temel performans göstergelerini izler ve raporlar. Su döngüsünü değiştiren insan faaliyetleri tarım, sanayi, atmosferin kimyasal bileşiminin değiştirilmesi, baraj inşaatı, ormansızlaşma ve ağaçlandırma, yeraltı suyunun kuyulardan uzaklaştırılması, nehirlerden su soyutlama, kentleşme olarak sıralanabilir. Akademisyen Michal Kravčík’in bilgi ve deneyimleriyle katkı koyduğu su yönetimi konulu panelin, çalışmaları için yol gösterici olacağını vurgulayan Başkan Yıldız Ünsal, “Nefes kadar değerli olan suyun önemini biliyor, yarınları daha yaşanabilir kılmak için bilimi rehber ediniyoruz” dedi.
Bunun üzerine Bakanlar Kurulunu toplayan Yoon, kabinenin onayının ardından sıkıyönetimi sona erdirdiğini duyurmuştu. Uzman akademisyenler ile yürütülecek çalışmaların başlangıcı olan “Alanya Belediyesi Odak Toplantısı” Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik ile Birim Müdürleri ve teknik personel katıldı.
Çok türlü ekosistem uygulamaları, farklı bitki türlerinin bir arada yetiştirilmesini ve böylece hem doğal zararlılarla mücadelenin sağlanmasını hem de toprak kalitesinin iyileştirilmesini sağlar. Örneğin, bitki rotasyonu ve karma ekim yöntemleri, toprağın besin maddelerini korur ve biyolojik çeşitliliği destekler. Ayrıca, böcek otellerinin ve kuş yuvalarının arazilere yerleştirilmesi, doğal zararlı kontrolüne yardımcı olur. “Çölleşme ve kuraklık dünyada 169 ülkeyi, yaklaşık 1,5 milyar insanı ve dünya kara alanlarının yaklaşık yüzde 25’ini etkilemektedir. YÖK AKADEMİK İstatistikleri Sınıraşan Su Politikaları ile ilgili 6 farklı anabilim dalında son 20 yılda sadece 37 Yüksek Lisans ,7 Doktora tez çalışması yapıldığını ortaya koymaktadır. Bu süre içinde sadece 19 uluslararası bildiri ve 25 uluslararası makale yayınlanmıştır.
İnsan kaynaklı faaliyetler sonucu ortaya çıkan atık suların %80ʼi arıtılmadan nehir ve denizlere akıtılıyor. Her gün yaklaşık 1,8 milyar insan temiz olmayan suları tüketiyor ve 2,4 milyar insan temel sıhhi koşullardan mahrum yaşıyor. Bunların yanı sıra su krizi toplumdaki sosyal eşitlik sorunlarını da gözler önüne seriyor.
Suyun sürdürülebilir kullanımı tartışılarak, su yönetimineyönelik öneriler verilmiştir. Türkiye’nin yüzde 22,5’i yüksek çölleşme, yüzde 50,9’unun ise orta düzeyde çölleşme hassasiyetine sahip . “Ekolojik olarak hassas olan alanlarımızda bitki örtüsünün tahribiyle tabii dengenin bozulması, toprak ve ana materyalin aşınmasına yol açmaktadır.
Su Yönetimi ve Arıtım Teknolojileri
- Organik gübre kullanımı, bu kimyasalların etkilerini azaltmak için etkili bir yöntemdir.
- Bu noktada özel sektörün su yönetimini iklim değişikliği stratejilerinde ön sıralara alması büyük önem taşıyor.
- Bu, su kıtlığını gidermek için tüm sektörlerde su kullanımının verimliliğini artırmak ve oluşan kirliliği azaltarak su kalitesini iyileştirmeyi içerir.
- Bu süre içinde sadece 19 uluslararası bildiri ve 25 uluslararası makale yayınlanmıştır.
- (İZMİR) – İzmir Büyükşehir Belediyesi, iklim krizinin de tehdit ettiği su kaynaklarının verimli kullanılması için Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı kapsamında çalışmalarını hızlandırdı.
- BIST isim ve logosu “Koruma Marka Belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.
- Bu kapsamda özellikle su stresi olan alanlara odaklanarak çekilen su miktarları ve deşarj edilen suyun kalitesinin yönetilmesi planlanmalıdır.
- Tarımda verimli su kullanımı, su kaynaklarının korunması için kritik bir öneme sahiptir.
- Daha yaygın yöntem, kütlenin korunumu ilkesine dayanır ve belirli bir rezervuardaki su miktarının kabaca sabit olduğunu varsayar.
- Türkiye’nin tüm komşu ülkelerle sınıraşan veya sınıroluşturan bir nehir ilişkisi de mevcuttur.
- Akışın bir kısmı, akarsuların okyanuslara doğru hareket etmesiyle, manzaradaki vadilerde nehirlere girer.
Su yönetimi, doğal ekosistemi etkilediği kadar; sağlık, gıda üretimi ve güvenliği, evsel su sağlanması ve hijyeni, enerji ve sanayi açısından toplumu ve ekonomiyi de etkilemektedir. Bu nedenle, su yönetim sürecinde suyun tüm kullanım şekilleri, sektörler ve bunların arasındaki ilişkilerin birlikte düşünülmesi gerekir. Suyun çevreyle uyumlu ve entegre yönetimi, sürdürülebilir kalkınmanın yapıtaşlarındandır. Şekil 1’de su yönetimi için kullanılan örnek bir sistem modeli verilmiştir. Bu riski azaltmanınyolu mevcut kaynakların verimli kullanılmasından ve suyun yönetilmesindengeçmektedir. Sonrasında ise İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Orman Fakültesi akademisyenleri Prof. Dr. Cenk Durmuşkahya, Dr. Öğr.
Su, bütün canlıları yaşamları boyunca hem kendisine bağlayan hem de onların yaşamlarını doğrudan etkileyen vazgeçilmez bir kaynaktır. Su sadece insan için biyolojik bir gereksinim değil, aynı zamanda ekonomik, toplumsal, kültürel yaşamın da bizzat kendisidir. Ancak yaşamsal öneme sahip olan bu kaynak, ne yazık ki yeryüzünde sınırlı miktarda bulunmaktadır. Buna karşın artan dünya nüfusu ve ekonomik gelişmeler, bir yandan suya olan talebi artırmakta diğer yandan sınır değerlere yaklaşmış görünen su rezervlerini tehdit etmektedir. Bugün mevcut su kaynakları, artan nüfus, küresel ısınma, tarım, sanayileşme ve kentleşme gibi unsurların tehdidi altındadır.
Biraz su zemine derinlemesine sızar ve tatlı suyu uzun süre depolayabilen akiferleri yeniler. Bazı sızmalar kara yüzeyine yakın kalır ve yeraltı suyu deşarjı olarak yüzey suyu kütlelerine (ve okyanusa) geri sızabilir. Bazı yeraltı suları kara yüzeyinde açıklıklar bulur ve tatlı su kaynakları olarak ortaya çıkar.
Daha fazla bilgi ve detaylı danışmanlık hizmetleri için Canbel Tarım ile iletişime geçin. Sizlere daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerezlere yer veriyoruz. Arazi kullanımının büyük bölümünü oluşturan tarım arazilerinin yüzde 59’u, meraların yüzde 64’ü, orman arazilerinin yüzde 54’ü çeşitli şiddette erozyona maruz kalmaktadır.
Suya erişimi olmayan ailelerde evsel kullanım ve içme için su bulma ve getirme görevi %80 oranla kadın ve kız çocuklarına ait. Bu bölgelerde kadınlar ve kız çocukları günde 8 saatlerini bu görev için harcıyorlar. Sürdürülebilir su kullanımı ise, suyun tekbir damlasının bile israf edilmeden çevre ile uyumlu olacak şekilde etkinkullanımının sağlanmasıdır. Bu kapsamda, su tüketim oranlarının azaltılıp,suyun etkin ve yeniden kullanımına ilişkin yöntemlerin belirlenmesi vesürdürülebilir su yönetimi için su tasarrufu modellerinin geliştirilmesi veuygulanması gerekmektedir. Bugün 783 bin km2′lik ülkemizin yaklaşık %80’i tarım ve orman alanıdır. Çölleşme hassasiyet haritamıza göre, sahip olduğu iklim ve topografya şartlarına bağlı olarak, ülkemizin yaklaşık dörtte biri (%22.5’i) yüksek çölleşme riski altındadır.
Nehir vadilerinde ve taşkın yataklarında, hiporheik bölgedeki yüzey suyu ile yeraltı suyu arasında genellikle sürekli su değişimi vardır. Tarımda verimli su kullanımı, su kaynaklarının korunması için kritik bir öneme sahiptir. Modern teknolojiler ve yenilikçi yöntemler sayesinde su yönetimi daha sürdürülebilir hale getirilmiştir. Özellikle damla sulama ve yağmurlama sistemleri, su kullanımını optimize ederken bitkilerin ihtiyaç duyduğu suyu tam olarak karşılayarak israfı azaltır. Bu sistemler, toprak nem sensörleri ile birlikte kullanıldığında, sadece gerekli miktarda su uygulaması yaparak verimi artırır. Ayrıca, çiftçiler için mobil uygulamalar ve yazılımlar, sulama planlamasının daha etkin bir şekilde yapılmasına olanak tanır.